Ameliyatlar

Adana Jinekolojik Ameliyatlar Hakkında bilgiler

LEEP İŞLEMİ – ELEKTROKONİZASYON

LEEP işlemi nedir?

LEEP sözcüğü rahim ağzının kötü huylu hastalıklara dönüşebilen öncül hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir tekniği anlatır. Lazerden daha yeni bir teknoloji olan LEEP Loop Electrosurgical Excision Procedure cümlesinin kısaltılmış halidir. LEEP rahim ağzındaki değişimin kesin tanısını koymak ve tedavi etmek amacıyla yapılır. Tüm tanımlamalar elektrik enerjisi ile çalışan ve halka şeklinde bir telden oluşan oldukça basit bir cerrahi alet ile gerçekleştirilen bir operasyonu anlatmaktadır. Bu alet yardımıyla rahim ağzındaki değişim gösteren alan hızlı, et ırkili ve ağrısız bir şekilde çıkartılmaktadır.

LEEP kimler için uygun bir işlemdir?

PAP smear sonucunda kanser öncüsü oluşumlar saptanan kadınlar LEEP için uygun adaylardır. Günümüzde LEEP bazı hastalıklarda kullanılan rahim ağzını yakma, dondurma ya da laser ile tahrip etme gibi pekçok geleneksel tedavinin yerini almıştır. Diğer işlemlerin aksine LEEP ile doku tahrip edilmeden çıkartılır ve bu sayede tedavi sağlanırken tanıyı patolojik olarak doğrulama olanağı da doğar..

LEEP nasıl yapılır?

LEEP cerrahi bir işlem olmakla birlikte ayaktan cerrahi işlemler sınıfına dahil edilir. Lokal anestezi ile yapılabileceği gibi genel anestezi ile de yapılabilir. Rahim ağzında ağrı hissini taşıyan sinirler olmadığı için hasta işlem sırasında acı duymaz. İşlem sonrası hastanede yatış gerekmez ve hasta hemen normal hayatına dönebilir. İşlem yaklaşık 3-4 dakika sürer. Hasta jinekolojik pozisyonda yatar iken vajinaya spekulum adı verilen muayene aleti yerleştirilir ve rahim ağzı görülür. Elektrik akımının güvenli akışını sağlamak için hastanın bacağına bir topraklama pedi yapıştırılır. Daha sonra ucunda elektrik akımını ileten yarım halka şeklinde bir tel bulunan kaleme benzeyen elektrokoter yardımı ile rahim ağzından bir parça çıkartılır. Bu elektrik akımı hem dokuyu kesmeye hem de geride kalan dokuyu yakarak kanamayı durdurmaya yarar.Çıkartılan materyal patolojik incelemeye gönderilir.Kanamanın devam etmesi durumunda kalemin ucundaki tel çıkartılarak ucu topa benzer bir parça takılarak kanayan yerler yakılır. Kanamayı durdurmak amacıyla bazı sıvılar da kullanılabilir. İşlem lokal anestezi ile yapıldıysa hasta hemen kalkarak normal yaşantısına dönebilir. Genel anestezi ile yapılan işlemlerden sonra ise anestezinin etkisi geçene kadar 30-60 dakika ayılma odasında bekler.

LEEP olacak hastaların işlem öncesi özel bir hazırlık yapmaları gerekmez.

LEEP işleminde kullanılan kalem ve ucunda halka şeklinde tel

İşlem sonrası görülebilecek yakınmalar nelerdir?

Her cerrahi müdahalede olduğu gibi LEEP sonrası da bazı yan etkiler görülebilir. Yakınmalar genelde oldukça az ve hafiftir.

İşlem sonrası koyu kahverengi-siyah bir akıntı olabilir. Akıntının miktarı değişken olabileceğinden hijyenik ped kullanılması önerilir. Bazı durumlarda işlemden 1-2 hafta sonra bile aşırı miktarlarda kanama görülebilir.

Ağrı nadiren görülen bir yakınmadır. Bazen işlem günü ve bir sonraki günde adet sancısına benzer kramp tarzında ağrılar olabilir.

Adet kanamasından daha fazla kanama olması halinde yada ağrının bilinen düzenli ağrı kesici ilaçlar ile geçmemesi durumunda doktorunuzu haberdar ediniz…

LEEP sonrası enfeksiyon gelişmesi çok nadir karşılaşılan bir durumdur.

Dikkat edilmesi gereken durumlar

İşlem sonrası 3-6 hafta cinsel ilişkide bulunulmamalıdır.

Yine aynı süre içinde vajinal tampon kullanılmamalıdır.

En az 2 ay süreyle vajinal duş yapılmamalıdır.

2-3 gün süreyle ağır egzersizden kaçınılmalı, havuz ve denize girilmemelidir.

Kanama devam ettiği süre içinde sadece ayakta duş şeklinde banyo yapılmalıdır.

Kontroller

İşlemden 2-4 hafta sonra doktorunuz sizi kontrole çağırabilir. Bu kontrolde amaç rahim ağzının iyileşmesinin değerlendirilmesidir. Daha sonra ise LEEP yapılmasına neden olan durumun tekrarlayıp tekrarlamadığını değerlendirmek için 2 yıl süreyle 3 ayda bir örnek sürüntü alınması gereklidir.

BMD(KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ TESTİ)

Kemik erimesini ve kırık gelişme riskini tespit etmenin en geçerli yolu bazı kemiklerdeki (Kalça ve omur kemikleri) kemik yoğunluğunun “Kemik Mineral Dansitometri” yöntemiyle ölçülmesidir. Daha sonra ilaç tedavisi alınırken tedavinin etkinliği ve kemik kazancının gösterilmesi için bu ölçümün zaman zaman tekrarlanması gereklidir.

Bilindiği gibi kemik yapısının gelişimi; ailesel faktörler, sonradan kazanılan hastalıklar ortopedi protez ameliyatları,çok sayıda doğum sonrası ve menapoz dönemleri, insanların giderek hareketsizleşmesi, direkt güneşten uzak kalması ve özellikle yeni yetişen neslin hazır gıdalarla dengesiz beslenmesi ile çok yakından ilgilidir. Bilinen hastaların takibinin yanında yeni yetişecek neslin gelişiminin kontrole alınması için son yıllarda gelişmiş ülkelerde Kemik Dansitometrileri kullanımı çok yaygınlaşmıştır.

BMD Sistemleri genç yaş kontrolleri ve menapoz dönemi tetkikleri ile ileri yaşlarda belirtileri ortaya çıkacak olan osteoporoz (Kemiklerdeki kirecin azalması) endikasyonu süphesi olabilecek her kişi için ideal bir sistemdir. Genel olarak fizik tedavi, kadın doğum, ortopedi, endokrinoloji, nefroloji, pediatri, beslenme, spor hekimliği, ile ilgili hastalıkların kemik eksilmesi yönünden rutin kontrolleri zaten önemlidir.Esas potansiyeli ise direkt halkı bilinçlendirmek için yapılan çalışmalar yaratmaktadır.

Kemik Mineralizasyonu eğrisi üzerinde renklerle karalanabilmekte, böylece görsel olarak sunulmakta, tanı kolaylaşmaktadır. Tedavi sonrasında gerçekleştirilecek incelemede tedavinin başarısı değerlendirilebilmektedir. Kemik yapısı ailesel faktörler yanısıra, geçirilmiş hastalıkları, çok sayıda doğumlar, hastanın yaşı, aktivitesi, güneş ışınlarına maruz kalma süresi ve özellikle beslenme ile yakından ilgilidir. Kemik yoğunluğunda azalma (osteoporoz) tanısında dansitometri kullanılması giderek yaygınlaşmaktadır. Dansitometri cihazları ile bu tanıyı almış hastaların tedavisi takip edilir, başlangıç döneminde teşhis konularak ciddi bulgular oluşmadan (bel ağrısı, kırıklar gibi) önlem alınabilir.

BURCH AMELİYATI

Burch ameliyatı istem dışı farkında olmadan gelişen idrar kaçağının önlenmesi için yapılan bir ameliyattır.

AMELİYAT ÖNCESİ NELER YAPILMALI?

Hasta başka bir sağlık problemi yoksa ameliyattan bir gün önce hastaneye yatırılır.

Hasta gelirken yanında kolye, yüzük, küpe gibi değerli eşyalarını getirmemelidir.

Ameliyattan yaklaşık 12 saat öncesinde hasta gıda alımını keser.

Hasta ameliyattan önce tuvalete gider. Böylece boş bir idrar kesesi ile ameliyata alınır.

AMELİYATTA NELER OLUR?

Ameliyat öncesinde hasta genel anestezi ile uyutulur. Daha sonra karnın alt bölgesinden bir kesi yapılarak idrar kesesinin ön tarafındaki boşluğa girilir. Ardından idrar kesesi ve idrar yolu çevresindeki dokular bu boşluk alandaki bir bağa dikilir. Böylece normal pozisyona göre aşağı sarkmış olan idrar kesesi ve üretra (idrar yolu) , pelvisteki normal durumuna yeniden getirilerek ameliyat sonlandırılır.

Uygun seçilmiş hasta grubunda Burch ameliyatı sonrası idrar kaçırmanın önlenmesin deki başarı oranı yaklaşık %90 civarındadır. Ameliyat sonrasında nadirde olsa enfeksiyon,idrar kesesi ve idrar yolunun hasarlanması , kanama gibi riskler vardır.

AMELİYAT SONRASINDA NELER YAPILIR?

Ameliyattan sonra hasta ilk 24 saat içinde yavaş yavaş hareket etmeye başlamalıdır.

Hasta gaz çıkardıktan sonra sıvı gıdalarla yemek yemeye başlayabilir.

Ameliyat sonrası ameliyat bölgesinde toplanabilecek olan sıvıları dışarı almak için konulan vakumlu alet sıvı gelişinin durmasından sonra çıkartılır.

Dikişler deri içine atıldığından alınmasına gerek yoktur.

Hasta , doktor uygun görürse koruyucu olarak antibiyotik alır.

Hasta , ameliyatın üzerinden 24 saat geçtikten sonra banyo yapabilir. Ancak ameliyat bölgesini lifle veya kese ile ovmamalıdır.

İdrar yolu ve kesesine yakın bölgede işlem yapıldığı için bu bölgenin istirahat ettirilmesi amacıyla 2-4 gün süreyle idrar sondası takılır. Daha sonra sonda çıkarılarak hastanın idrarını kendi kendine yapıp yapamadığına bakılır. Kendi kendine idrar yapabilen hastaların idrar torbalarını tamamen boşaltabilip boşaltamadıklarını ölçmek için ultrason incelemesi uygulanır.

Hasta durumuna göre ameliyattan üç ila beş gün sonra taburcu edilir.

Hasta ameliyattan sonraki ilk yirmi , otuz gün içinde çok aktif olmamalıdır.

Ameliyatın üzerinden bir ay geçtikten sonra hasta kontrole çağırılır.Doktorunun uygun görmesi durumunda hasta işine aktif olarak başlayabilir.Yine doktorunun uygun görmesi durumunda eşiyle yeniden cinsel ilişkiye girebilir.

HİSTEROSALPİNGOGRAFİ

Histerosalpingografi, rahim ve tüplerin rontgen filmlerinde görülebilen yani kontrast bir madde ile doldurulması ve radyolojik olarak tüplerin açık olup olmadıklarının ve rahim içi durumunun gösterildiği bir yöntemdir. Kısaca rahim filmi diyebiliriz. Kontrast madde bir kanül aracılığıyla rahim içine verilir bu madde röntgen filminde organların görülmesini sağlar.

Histerosalpingografi; kısırlığın, ağır kanamaların, ağrılı menstürasyonların ve menstürasyon düzensizliklerinin araştırılmasında kullanılır. Bu yöntemin bir hastada uygulanabilmesi için, adetin bitiminden sonraki ilk hafta tercih edilmelidir. Özellikle 5-10. günlerde yapılmalıdır. Kanamanın olduğu ilk günün adetin birinci günü olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca bu dönem içinde hasta cinsel temasta bulunmamış olmalıdır.

Histerosalpingografi uygulamasından önceki gece hasta ağır yiyecekler yememeli, çorba, salata türü hafif yiyecekler tercih edilmelidir. İşlemin yapılacağı günün sabahı hasta kesinlikle hiçbirşey yiyip içmemelidir. Bir gece evvelki barsak temizliği için ilaç (laksatif) alınmalıdır. Barsakların boş oluşu daha net görüntü elde edilmesini sağlar. Eğere hastanın kontrast maddeye karşı alerjisi olduğunu biliyorsa bunu doktoruna söylemelidir. Hasta işlemden hemen önce idrarını yapmalıdır. İşlem sırasında ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlarda hastanın durumuna göre uygulanır.

Kontrast madde rahim içi ve tüplere verilmeden önce abdomen (karın) filmi çekilir. Hasta işlem masasına kadın doğum muayene pozisyonunda yatırılır. Verilecek ilaç batın içine gideceğinden temizlik kurallarına çok dikkat edilmelidir. Spekulum denen aletle vajina(hazne) açılır ve serviks(rahim ağzı) temizlenir. Daha sonra serviks(rahim ağzı) sabitlenir ve bunun içinden kanül geçirilir. Bu kanül aracılığıyla kontrast madde rahim içine yavaş yavaş verilir ve röntgen filmi çekilir. Film hemen değerlendirilir, istenilen netlik veya görüntü yoksa işlem tekrarlanır. Kontrast madde tüplere gelince hasta hafif bir ağrı duyabilir. Tüpler açıksa kontrast madde pelvis boşluğuna yayılır.

İşlemden sonraki 1-2 gün boyunca hasta ara ara kramplar hissedebilir. Vajinal kanama görülebilir. Doktorun verdiği ağrı kesiciler muntazaman alınmalıdır. Beklenmedik bir durum oluştuğunda hasta süratle doktorunu arayıp bilgi almalıdır.

Bu yöntemin komplikasyonları (Yan Etkileri):

Rahim içinin gerilmesine bağlı ağrı ve kramplar gelişebilir. Ateş oluşabilir. Kontrast maddeye karşı allerjik reaksiyon gelişip deri döküntüleri, nefes darlığı vs. oluşabilir. Genital organlar veya komşu organlarda enfeksiyon varsa bu işlem sırasında yayılabilir. Hasta ovulasyon (yumurtlama) döneminde ise meydana gelebilecek bir gebeliği engelleyebilir.

Bu yöntemin uygulanamayacağı durumlar:

1-Bütün ateşli ve enfeksiyöz hastalar veya nekahetleri esnasında,

2-Menstrürasyon (adet) esnasında,

3-Gebelikte

TANISAL HİSTEROSKOPİ

Histeroskopi rahim içinin, özel bir optik sistem aracılığıyla görüntülenmesidir.

Hangi durumlarda yapılır?

– Rahim içinin görüntülenmesi

– Düşük

– Kısırlığın değerlendirilmesi ve tedavisi

– Yabancı cisim şüphesi (kırık veya gömülmüş spiral)

– Rahim içi enfeksiyon ihtimali (örneğin tüberküloz)

– Şüpheli kitle varlığı

– Doğuştan anomali şüphesi

Nasıl Yapılır?

Bu işlem için gaz (karbondioksit) veya sıvı (dextran) kullanılır. Rahimin daha iyi görüntülenmesi ve temizliğinin daha kolay olması sebebiyle korbondioksit tercih edilir. Kanül (içi boş boru) yardımıyla rahim içine kullanılacak madde verilir. Rahim agzindan girilir ve rahim agzi kanalinin, rahim içinin ve tüplerin rahim içine açildigi bölgelerin degerlendirilmesi yapılır. Ayni seansta saptanan rahim içi polipleri(büyümüs et parçaciklari), myomlar, dogustan olan rahim içi perdeler(septum), rahim içi yapisikliklar giderilebilir. Yapılacak işleme göre hasta uyutulur ya da işlem hasta uyutulmadan yapilir. Kisa süreli bir tetkik ve tedavi metodudur. Hasta aynı gün taburcu edilir

Yapılmaması gereken durumlar:

-Uterus perforasyonu (Rahim delinmesi)

-Kullanılan aletlere duyarlılık

-Cerrahın tecrübesiz olması

-Görüşü engelleyecek kadar ağır kanama

-Bilinen jinekolojik kanser

-Tüp ve yumurtalıkları tutan iltihabi hastalık

Riskler nelerdir?

Çoğu hastanın hiç problemi olmaz ve aynı gün işine dönebilir. Bazı hastaların bir kaç saat sürüp geçen hafif yorgunluğu ve krampları olabilir. Birinin sizinle birlikte gelmesi ve sizi eve ötürmesi önerilir. Damla tarzında veya hafif bir kanama olabilir. Bu normaldir ve birkaç içinde kesilir. Eğer gaz kullanılmışsa omuz ağrısı olabilir. Ciddi riskler olmakla birlikte çok nadirdir:

-Kanama

-Enfeksiyon

-Rahim delinmesi

-Anesteziye alerjik reaksiyon

-Akciğer ödemi

-Doktorunuzu aramanız gereken önemli durumlar:

Ateşin 38,5 derecenin üzerinde olması -Ciddi bir karın ağrısı -Kötü akıntı -Aşrı kanama

KEGEL EGZERSİLERİ

Pelvis, tıpta leğen kemiklerimiz arasında kalan anatomik bölgedir. Doğumda, bebeğin takip ettiği pelvistir. Bu bölgede organlar ve çok sayıda kaslar vardır. Pelvis tabanını oluşturan kasların eğitilmesi, bu egzersizleri tanımlayan Dr. Kegel’ in adı ile anılır. Pelvisin tabanını oluşturan kaslar, leğen kemikleri arasında kurulmuş bir hamak gibidir ve pelvis içindeki organları taşır.Bu işlemi yaparken hangi kasların kasılmasının bu etkiyi sağladığı anlaşılmaya çalışılmalıdır. Bu kas grupları öğrenildikten sonra, gün boyu 200 kere kasılması ve gevşetilmelidir.

– Kegel Egzersiz Çeşitleri

– Duvarda Ayakta Pelvik Hamle

– Hareketsiz Postür Düzeltme

– Ayakta Bel Bükmek (Geriye Doğru)

– Yere Köprü Yapma

– Yüzükoyun Basıp Kalkmak

– Yerde Dirsekle Destek

Örneğin kasların kasılmasını, bir asansörün her katta durması gibi aşama aşama arttırmak ve sonra da gevşetmek.

Bir başka yöntemde de, bu kaslar tüm güç ile kasılır ve bir süre tutulur. Sonra da, tam aksi bir güçle sanki bu kasları dışarı atacak gibi güç vermek de bir yöntemdir.

Önerilen bir başka yöntemde ayakta veya otururken bacaklar hafifçe aralanır. Pelvis kasları yavaş yavaş kasılarak en üst düzeye çıkılır. Sonra gevşetilir.

Yavaş Yükseltmek: Kasları yavaş yavaş kasın ve yükseltin. 5 saniye tutun. Sonra serbest bırakın. 5 kez üst üste deneyin.

Hızlı Yükseltmek: Şimdi hızla kasları kasın ve hemen gevşetin. Bu hareketi 5 kez yapın.

5 yavaş, 5 hızlı hareket günde en az 5 kere yapılmalıdır. Hamilelik süresincede en az 3 kez yapılmalıdır ve doğum sonrası da minimum 10 kez yapılmalıdır.

Yapılan çalışmalar ile Kegel egzersizlerin;

Vaginal yolla olacak doğumların kolaylaştığı, bu bölgenin doğumdan daha az etkilendiği.

Özellikle doğum sonrası sık olarak görülen öksürmek, aksırmak, gülmek ile idrar kaçırmayı engeller.

Seksüel ilişkilerde alınan zevki, her iki eş içinde arttırır.

Kegel Egzersizleri Nasıl Yapılır?

İki parmak vajinaya yerleştirilir ve parmağın dışarıya çıkmasını engelleyecek şekilde vajina kaslarının sıkılması istenir. Ayrıca hastadan idrar yaparken işemesini yarıda kesmesi ve tekrar devam etmesi de istenir. Her iki durumda da kasılan kaslar vajina girişindeki kaslardır. Günde en az 5-6 kez tekrarlanmalıdır. 4-6 hafta arasında netice alınır.

KOLPOSKOPİ

KOLPOSKOPİ NEDİR?

Rahim ağzının ışık altında büyütece benzer bir optik alet yardımıyla incelenmesidir.

Bunun için kullanılan alet(kolposkop), rahim ağzını 10-40 kez büyüten çift gözlü bir mikroskoptur.

KOLPOSKOPİ NE ZAMAN YAPILIR?

PAP smear testinde(Rahim ağzından alınan sürüntü) kanser çıkmış ya da kanser şüphesi hastalarda o bölgenin tespiti ve uygun yerlerden biyopsi alınması amacı ile yapılır.

Pailloma Virus(HPV) enfeksiyohlarının teşhisi amacıyla yapılır.

Normal görünmeyen rahim ağzı varlığında yapılır.

KOLPOSKOPİ NASIL UYGULANIR?

Sonucu anormal gelen PAP smearden sonra temiz ve kuru bir spekulum(rahimi görmek için Kullanılan alet) takılır ve rahim ağzına zarar vermeden tekrar PAP smear alınır.

Tüm rahim ağzı ve vajina düşük büyütme ile gözlenir.Sonra kimyasal solüsyon uygulanır ve sonra 5-10 saniye beklenir.

Buraya uygulanan kimyasal madde; Burda normalda bulunan yassı epiteli(Squamous Epiteli) pembeye boyar, silindirik epiteli (Columnar Epiteli) beyaz renge boyar.

Ayrıca sulu Lugol Solusyon(baska bir kimyasal solüsyon) uygulandığında rahim ağzında immatür metapilazi (Olgunlaşmamış Değişiklik) ve silindirik epitel bölgesi dışında kalan normal alanlarda kızılımsı kahverengi görünüm oluşur.

Kolposkopide muayene diyebilmek için Tzone bölgesi mutlaka görülmelidir.

KOLPOSKOPİDEKİ NORMAL BULGULAR!

-Yassı Epitel(Squamous Epitel)

-Silindirik Epitel(Columnar Epitel)

-Transformasyon Zone

-Squamocolumnar Junction

-Epitel Metapilazisi

KOLOLPOSKOPİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Rahim ağzı kanserinde erken tanıya götürür

Dolayısıyla erken müdahaleye olanak sağlayarak hastanın ömrünün uzatılmasını sağlar.

Rahim ağzı enfeksiyonlarının teşhisini ve tedavisine yardımcı olur.

KRİYOTERAPİ (yara dondurma)

Nedir?

Kriyoterapi ya da yaygın bilinen adı ile dondurma tedavisi anormal dokuları dondurarak tahrip etmek esasına dayana bir tedavi şeklidir.

Nasıl Yapılır?

Prob adı verilen bir enstrüman dondurulacak dokuya (rahim ağzı gibi) temas ettirildikten sonra dondurma işleminde kullanılacak olan gaz prob içinden geçirilir ve probun ucunun aşırı derecede soğumasına (yaklaşık -90 derece) neden olur. Burada yatan mantık şudur: Soğutmada kullanılan gaz basınç ile probun ucuna itildiğinde gaz aniden hacim olarak genişler ve etraftan ısı çekerken probun ucu soğur. Doku prob ile temas halinde olduğu için donar. Bu amaçla sıvı nitrojen yada karbon dioksit kullanılabilir. Dondurma genelde 3-4 dakika kadar sürer. Ancak işlem 1-2 sefer tekrarlanacağı için yaklaşık 15 dakika kadar alır.

Kriyoterapi genellikle rahim ağzındaki hücresel değişikliklerin ve halk arasında yara adı verilen erozyonların tedavisinde kullanılır. Kriyoterapi öncesi PAP smear yapılmış olması gereklidir.

Donan alanın derinliği genelde probun etrafından taşan alan ile eşittir. Halka şeklindeki alanın kenarlarında sıcaklık yaklaşık -20 dreceye düşer ancak bu hücre ölümü için yeterli değildir. Eetkili bir şekilde yapılan kriyoterapi lezyonları %99.7 oranında tedavi edecektir.

İşlem sırasında neler hissedilir ?

Rahim ağzında ağrı sinirleri bulunmaz ve bu bölge ağrıya duyarsızdır.Bu nedenle acı olmaz ancak rahimde adet sancısını andıran kramp tarzında kasılmalar olabilir. Bu his 1-2 dakika gibi çok kısa bir sürede kaybolur. İşlem öncesinde yada hemen sonrasında basit ağrı kesicilerin kullanılması yararlı olabilir.Çok nadiren de vajina içinde garip bir his yaşanabilir. Soğukluk olarak tanımlanabilecek olan bu etki önemsizdir ve hemen kaybolur.

İşlem hasta muayene pozisyonunda jinekolojik muayene masasına yatar haldeyken yapılır. Normal muayenede olduğu gibi vajinaya spekulum yerleştirilerek serviks görünür hale getirildikten sonra işlem yapılır.

İşlem sırasında karşılaşılabilecek sorunlar

En sık karşılaşılan sorun probun kayarak vajina duvarına değmesidir. Bu durumda ağrı hissedilir.

Dondurulan alanın asimetrik olması uygun prob seçimiyle giderilebilir.

Çok nadiren hastada vagal refleks adı verilen bir durum nedeniyle tansiyon düşüklüğü olabilir.

Avantajları

Ciddi yaralanma riski son derece düşüktür

Hızlı ve uygulanması kolaydır

Ucuzdur

Poliklinik şartlarında yapılabilir

Uyuşturma gerektirmez

İşlem sonrası normal yaşantıda değişiklik gerekmez.

İşlem sonrası kanama riski son derece azdır

Üreme potansiyeli üzerinde bir etkisi yoktur

Dezavantajları

Kriyoterapi sonrası 1-2 hafta süreyle şiddetli bir akıntı olabilir.

İşlem sırasında adet sancısına benzer kramplar olabilir.

İşlem sonrası rahim ağzı kapanabilir.

Daha sonraki ilk birkaç ayda smear yapmak zorlaşabilir. (Smear alınması gereken alan rahim ağzı içine doğru kaydığı için. Burada smear alma işleminde bir zorluk yada farklılık yoktur ancak doğru alandan örnek almak zorlaşmaktadır)

Tedavi başarısız olabilir.

İşlem sonrası takip

Kriyoterapi sonrası 3-4 hafta süreyle sulu bir akıntı olabilir. Akıntının nedeni ölü hücrelerin atılmasıdır. Akıntı genelde kokuludur. İşlemi takip eden 3-4 hafta boyunca rahim ağzı travma ve enfeksiyona açık olduğundan cinsel ilişkide bulunulmaması, tampon kullanılmaması, havuza ve jakuziye girilmemesi, vajinal duş yapılmaması gerekir.

İşlemden 3 ay sonra PAP smear tekrarı gereklidir. İlk 3 ay boyunca hücresel yenilenme süreci devam ettiğinden smear almanın bir yararı yoktur. Eğer bu smear incelemesi normal ise takip eden 2 yıl boyunca her 6 ayda bir smear tekrarı yapılmalıdır. Tekrarlayan lezyonların büyük bir kısmı ilk 2 yıl içinde ortaya çıkar bu nedenle rutin takipler son derece önemlidir ve ihmal edilmemelidir.

Eğer 3 ay sonraki smear incelemesinde lezyon saptanırsa bu kez biopsi ya da LEEP yapılmalıdır.

Kriyoterapi yapılmaması gereken durumlar

Rahim ağzı kanalına doğru birkaç milimetreden daha derin olan lezyonlar.

Küretajda hastalık saptanması

Hamilelik

Probun alanından çok daha büyük lezyonlar

Rahim ağzında enfeksiyon

Tekrarlayan lezyonlar (LEEP yapılmalıdır)

CIN 3 ya da kanser varlığı

TANISAL LAPOROSKOPİ

LAPAROSKOPİ NEDİR ?

Laporoskopi kelime anlamı olarak karın içinin gözlenmesi anlamına gelir.

Kadın hastalıkları ve infertiliteye (kısırlığa) yolaçan sorunların tanısı ve tedavisinde kullanılan çok küçük çaplı özel aletlerle ve ince bir kamera ile karın içi ve iç genital orgaların gözlemlenmesini sağlayan bir yöntemdir.

LAPAROSKOPİ NE ZAMAN YAPILIR?

1. İNFERTİLİTE (KISIRLIK):

Tüpler kıvrımlı mı? Açık mı?

Yumurtalık ve bağırsaklarda yapışıklık var mı?

Rahim, tüp, yumurtalık(over) ilişkileri nasıl ?

Yumurtalıkta kist var mı?

Rahim normal görünümde mi?

2. DIŞ GEBELİK :

ış gebeliğin yerinin tesbiti ve güvenli bir şekilde çıkarılması.

3. ENDOMETRİOZİS(Rahim içini örten hücrelerin başka bir organa yayılması) :

Bu hastalığın kesin tanısı laparoskopi ile konur.

Tanı konduğu anda hastalıklı dokular yakılarak tedavi edilir.

Böylece hem hastalığın tanısı konur hemde tedavisi yapılarak hastanın doğurganlığı korunmuş olur.

4. YUMURTALIK KİST VE TÜMÖRLERİ :

Kistlerin tespiti yapılır ve bu kistler içeriye sokulan torbalarla patlatılmadan dışarıya alınır.

Bu yöntem yumurtalıklara zarar vermediği için hastanın doğurganlığı korunur.

5. RAHİM URLARI(MYOMLAR):

Urların yerinin tespiti.

Urların büyüklüğü ne olursa olsun laparoskopi elirahatlıkla çıkarılabilir.

6. RAHİM ALINMASI(HİSTEREKTOMİ)

7. KISIRLAŞTIRMA(STERİLİZASYON):

Hastanın istegine bağlı olarak tüpleri bağlanarak kısırlaştırılabilir ve aynı gün evine gidebilir.

8. KASIK AĞRISI:

Kasık ve cinsel ilişki sırasında oluşan ağrıların sebebinin araştırılması ve tedavisi.

Karın içi yapışıklıklarının açılması ağrıyı yok edecektir.

Kanser taraması,teşhisi ve tedavisindede kullanılmaktadır.

LAPAROSKOPİ NASIL YAPILIR?

operayon genellikle menstruasyondan (adet kanamasından) sonra ve genel anestezi altında ameliyathane şartlarında yapılır.

Göbekten bir iğne ile girilerek karın içi karbondioksit ile doldurulur. Gaz karın içerisindeki organları geriye doğru iter böylece laparoskop (kamera) karın içindeki organlara zarar vermeden yerleştirilir.

Laparoskop (kamera) yaklaşık 2-10 mm çapında açılan delikten sokulur. Diagnostik laparoskopi ve/veya cerrahi laparoskopi oluşuna göre delik sayısı 2 ila 4 arasında değişir. Laparoskoptan elde edilen görüntü televizyon ekranına aktarılarıp 6-10 defa büyütülür. Bu da küçük organları daha net görmemizi sağlar.

LAPAROSKOPİ NE KADAR SÜRER ?

Teşhis amaçlı laparoskopilerde bu süre, hastanın ameliyathane şartlarına hazırlanması , uyutulması ve uyandırılması ile yaklaşık 20-30 dakikadır.

Tedavi amaçlı laparoskopilerde bu süre daha da uzundur. Hatta saatlerce sürebilir.

LAPAROSKOPİDEN SONRA NELER YAPILIR ?

Diagnostik laparoskopiden çıktıktan sonra bir iki saat dinlenilir ve doktordan gerekli tavsiyeler alındıktan sonra evnize gidebilirsiniz.

anestezi uyku haline, ağrıya ve bulantıya neden olduğu durumlarda bir geceliğine müşaade altında tutlabilirsiniz.

LAPAROSKOPİ İÇİN NASIL BİR HAZIRLIK YAPALIM ?

Öncelikle hastanın klinikte muayene edilerek değerlendirilmesi ve laparoskopi için uygun olup olmadığına dair kara alınmalı.

Bir gün önceden hastanın bağırsak hazırlığı yapılmalıdır.

Hastanın bir gece önceden hafif birşeyler yedikten sonra operasyon saatine kadar herhangi bir şey yiyip içmemelidir (çay, kahve, su). Çünkü laparoskopi sırasında görüntüyü engellemek için karın içerisinde bulunan ince ve kalın bağırsakların boş olması gerekmektedir.

Ayrıca hasta operasyon için hastaneye gelirken, ona operasyondan sonra eşlik edecek bir yakınıyla gelmesi uygundur.

LAPAROSKOPİNİN AVANTAJLARI NELERDİR ?

Karın açılmadığı için büyük bir yara izi oluşmaz.

Karın açılmadığı için iltihaplanma riski azdır.

Karın açılmadığı için ameliyat sonrası ağrı çok azdır.

Karın açılmadığı için hasta daha çabuk iyileşir.

Karın açılmadığı için hastanede kalış süresi kısalır.

Hastanın ortalam işe yeniden dönme süresi ortalama 7-15 gündür.(klasik ameliyatlarda bu süre 6-7 haftadır).

Karın içi organlar büyütülerek gözlemlendiği için cerrahi hakimiyet daha iyidir.Dokulara ve organlara çok az zarar verir. Yani koruyucu bir cerrahi yöntemdir.

LAPAROSKOPİNİN RİSKLERİ NELERDİR?

Genel anesteziye bağlı çok kısa süren baş ağrısı, bulantı ve kusma olabilir.

Opersayon sırasında diğer karın içi organlar, bağırsaklar ve damarlar yaralanabilir. Ancak laparoskopiyi yapan doktor bu yaralanmalara anında müdahale ederek yaralanan bölgeleri tamir edecektir.

Ameliyattan sonra yara etrafında iltihap olabilir.

DOKTORUMUZA NE ZAMAN BAŞVURALIM?

1.HEMEN BAŞVURMANIZ GEREKEN ACİL DURUMLAR:

Ateşiniz yükseldiğinde,

Kendinizi yorgun ve halsiz hissetiğinizde,

Şiddetli karın ağrılarınızın olması durumunda,

Bulantı ve kusma olduğunda, Hemen doktorunuzu arayın!!!

2.DOKTORUNUZA BAŞVURMANIZ GEREKEN ACİL OLMAYAN DURUMLAR:

Laparoskopi ve operasyon neticesi hakkında bilgi edinmek için,

Size belirtilen tarihte kontrol amacıyla, Doktorunuza başvurun!!!

MYOMEKTOMİ

Uterus korunarak tek veya çok sayıdaki myomların çıkarılmasıdır. Bu yöntem,gebe kalmak isteyen ve gebeliğin sakıncalı olmadığı kadınlarda tercih edilir. Myomektomi uterusun korunmasını isteyen ve konservatif (ilaç vs..) tedaviye yanıt vermeyen asemptomatik (belirti vermeyen) kadınlarda mantıklı bir yaklaşımdır. Rahim içerisine doğru büyüyen ve büyük olmayanlar myomlar histeroskopi ile; bunun dışında kalanlar ise karın cildinde yapılan bir kesi yardımıyla ya da laparoskopi ile çıkarılabilir.

HİSTEROSKOPİ

Histereskopi rezeksiyon submüköz myomlarda etkili bir tedavi yöntemidir.

Histeroskopi, yukarıda resmi görülen bir teleskop aracılığı ile uterin kavitenin değerlendirilmesidir. Histeroskopi ofisde veya hastanede ayaktan prosedür olarak yapılabilir. Ofisde genel olarak diagnostik amaca yönelik olarak infertilitesi, tekrarlayan düşükleri ve anormal kanaması olan hastaların değerlendirilmesinde kullanılır.

Genel veya lokal anestezi altında ayaktan olarak yapılır. Doktorunuz vagina ve serviksi batikon ile temizledikten sonra serviks bir aletle tutularak dilate edilir. Bu işlemden sonra histeroskopla servikal kanaldan geçilerek uterin kaviteye girilir. CO’ veya özel sıvılar ile kavite expanse edilir. Mukus ve pıhtılar uzaklastırılarak uterusun iç yapıları iyi bir sekilde gösterilmeye calısılır.

Histereskopik myom çıkarılması operasyonunda; makas, biyopsi aleti, tutmaya veya kesmeye yarayan çeşitli cerrahi aletlerin kulanılacağı operatif kanallar vardır. Myom, uterusun içerisinden çıkarılır. Rahim içinin cerrahi olarak tedavisinden sonra foley katater veya rahim içi araç yerleştirilerek rahim duvarların yapışarak skar oluşturması engellenmeye çalışılır. Cerrahiden sonra antibiyotik ve hormonal ilaçlar verilerek enfeksiyon önlenmeye çalışılır ve endometriumun (uterusun iç tabakası) iyileşmesi sağlanılır. Endometrial ablasyon (endometriumun cıkarılması), anormal uterin kanaması olan hastalarda histerektomiye alternatif bir operatif histeroskopik prosedürdür.

Riskler nelerdir?

Çoğu hastanın hiç problemi olmaz ve aynı gün işine dönebilir. Bazı hastaların bir kaç saat sürüp geçen hafif yorgunluğu ve krampları olabilir. Birinin sizinle birlikte gelmesi ve sizi eve ötürmesi önerilir. Damla tarzında veya hafif bir kanama olabilir. Bu normaldir ve birkaç içinde kesilir. Eğer gaz kullanılmışsa omuz ağrısı olabilir. Ciddi riskler olmakla birlikte çok nadirdir:

Kanama

Enfeksiyon

Rahim yırtılması

Anesteziye alerjik reaksiyon

Akciğer ödemi

Doktorunuzu aramanız gereken önemli durumlar:

Ateşin 38,5 derecenin üzerinde olması

Ciddi bir karın ağrısı

Kötü akıntı

Aşrı kanama

Histerektomiyle kıyaslandığında myomektomi riskleri intraoperatif kan kaybında artma, uzamış operasyon süresi ve operasyon sonrası kanamada artmadır. İnfeksiyon ve üreter yaralanma riski azdır.

Hastaların %80 i belirtilerin subjektif olarak artmasından yakınır. %15 olguda belirtiler tekrarlar. %10 olguda ise ek tedavi gerekir.

Myomektomi sonrası tekrarlaması yaşa ve orijinal myomektominin yapılmasına bağlıdır. 10 yıl tekrarlama oranları %5-30 arasında değişir.

Abdominal (karından) myomektomi sırasında intramural veya submüköz myomları tam olarak çıkarmak için uterus kavitesi açılabilir. Bu, gelecek gebeliklerde sezeryan endikasyonu kabul edilir.

İnfertilitede (kısırlık) veya tekrarlayan gebelik kayıplarında,myomektomi sonrası başarılı gebelik oranları %40 dolaylarındadır.

MYOM ÇIKARILMASI OPERASYONU

YUMURTALIK KİSTLERİNİN ÇIKARILMASINDA LAPAROSKOPİK TEDAVİ

Terapotik L/S Nedir?

Terapotik L/S yumurtalıklarınızdan bir kist almak için hekimin bir laparoskop ve kesici bir elemanla birlikte ince bir tüp kullandığı bir prosedürdür. Laparoskop hafif ve ufak bir kamera içeren , ince metal bir tüptür. Yöntem göbek içinden 1 cm.lik kesi yapılarak karbondioksit gazı yardımıyla karnın şişirilmesi ve karnın içine bir optik tüp yerleştirilmesi esasına dayanır.

Ne Zaman Kullanılır?

Bu operasyon yumurtaları yapan ve depolayan organlar olan yumurtalıklarınızın içinde veya üzerinde bir kiste sahip olmanız nedeniyle yapılabilir. Kist premalign olabilir. Yani kanser gelişimine neden olabilir. Eğer çok fazla büyükse rüptüre olabilir(yani yırtılabilir) veya yumurtalığın kan akımını engelleyip veya durdurup ciddi karın ağrısına neden olabilir.

Terapotik L/S İçin Nasıl Hazırlanabilirim?

Operasyon sonrası bakım ve gözetiminizi planlayın. İstirahat için zaman ayırın ve günlük işlerinizi yapmakta size yardım etmek için yardımcı bulmaya çalışın. Doktorunuz tarafından belirlenen talimatları takip edin. Prosedürden önceki gece çorba veya salata gibi hafif bir yemek yiyin. Gece yarısından sonra ve prosedürden önceki sabah , herhangi bir şey yemeyin ve içmeyin. Kahve, çay veya su bile içmeyin.

Prosedür Esnasında Neler Yapılır?

Size kaslarınızı gevşeten, derin bir uykudaymış gibi hissetmenizi sağlayan ve ağrı hissetmekten sizi koruyan bir genel anestezik verilir. Göbeğinizden giren bir iğne ile karın boşluğunuza karbondioksit gazı verilir. Bu, karın boşluğunuzu bir balon gibi şişirecektir ve hekimin organlarınızı görmesine yardım edecektir. Hekim sizin göbeğinizin hemen altından veya içinden küçük bir kesi (0.5 cm.lik) yapar. Laparoskopu bu kesiden içeri koyar ve karnın alt kısmındaki küçük bir kesiden (0.5 cm.lik) başka bir alet yerleştirir. Laparoskop diğer aletin yumurtalığa yönlenmesine klavuzluk etmek için kullanılır. Bir lazer, elektrokoter, klips, sütürler veya mikromakaslar kullanarak hekim yumurtalığınızdaki kisti alır. Kist geniş olabilir veya yumurtalığın çok büyük bir bölümüyle bağlantılı olabilir ve böylece hekimin tüm yumurtalığınızı alması gerekebilir. Hekim daha sonra kistler için diğer yumurtalığınızı gözlemler. Aynı zamanda herhangi bir anormallik için alt ve tüm karın boşluğunun geri kalanına da bakar.

Aşağıdaki resimde laparoskopik gözlem altında normal kadın iç genital anatomisi gözlemlenmektedir

Prosedürden Sonra Ne Olur?

Birkaç saat veya bir gecelik gözlem amacıyla hastanede kalabilirsiniz. Operasyon sırasında size verilen anestezik, bir süre için hafif bir uyku hali ve sersemliğe neden olabilir. Birkaç gün omuz ağrısı olabilir, şişkinlik hissedebilir, veya barsak alışkanlıklarınızda değişiklikler olabilir. Direkt olarak idrarınızı yapamayabilirsiniz ve birkaç gün için bir kateter (küçük bir tüp) üretra yoluyla mesanenize yerleştirilebilir(idrar torbasından dışarıya doğru bir tüp). Ağırlık kaldırma gibi ağır aktivitelerden kaçınabilirsiniz. Hekiminize hangi aktiviteleri yapabileceğinizi sormalısınız.

Hekiminize hangi basamaklarda yeralacağınızı ve kontrol muayenesi için ne zaman geri geleceğinizi sorun.

Bu Prosedürün Faydaları Nedir?

Hasta daha çabuk iyileşir.

Hastanede kalış süresi çok kısadır (Yarım veya bir gün).

Karnın içinde gözlemlenmesi en zor bölgeler bile rahatlıkla görülebildiğinden tedavi imkanı artmaktadır.

Hastanın karnı açılmadığı için büyük yara izi oluşmaz.

Küçük kesi yeri estetik açıdan rahatsızlık yaratmaz.

Hastanın işine dönebilme süresi en fazla bir haftadır. Bu süre klasik operasyonlarda 6-7 haftayı bulabilmektedir.

Mikrocerrahi prensibi ile operasyon yapıldığından, karın içerisinde ve ameliyat alanlarında verilen zarar minimum veya yok gibidir.

Bu Prosedürle İlişkili Riskler Nelerdir?

Genel anestezi aldığınız için anestezinin bazı riskleri mevcuttur. Bu riskleri hekiminizle tartışın.

Karın içi organlar, bezler, barsaklar veya kan damarları hasar görebilir. Hekim bunları laparoskopi esnasında tamir etmek için abdominal cerrahi yapabilir.

Karın duvarının iç zarı iltihaplanabilir.

Bir kan pıhtısı kopabilir. Kan akımına girebilir ve akciğer, alt karın veya bacaklarda bir atardamarı tıkayabilir. Nadiren, bir pıhtı koparak kalp veya beyinde bir atardamarı tıkayıp kalp krizi veya felce neden olabilir.

Eğer her iki yumurtalık da hasarlanırsa kısırlık oluşabilir.

Kanama veya enfeksiyon gelişebilir.

Prosedürden sonra bir miktar ağrı olabilir.

Hekiminize bu risklerin size nasıl etkiyeceğinizi sormalısınız.

Hekimimi Ne Zaman Aramalıyım?

Eğer aşağıdakilerden herhangi biri olursa hekiminizi acilen arayın:

Ateşiniz çıkarsa

Başdönmesi ve halsizlik oluşursa

Bulantı ve kusma gözlerseniz

Aniden kısa kısa nefes almaya başlarsanız

Gittikçe kötüleşen karın ağrısı ve şişkinliğiniz olursa

ABDOMİNAL HİSTEREKTOMİ

Histerektomi nedir?

Histerektomi, uterusun (rahmin) çıkarılması ameliyatıdır. Kadınlarda en çok uygulanan cerrahi işlemlerden biridir.

Hangi durumlarda histerektomi ameliyatı yapılır?

Uterus (rahim) myomları: Histerektomi için en önde gelen neden uterusun (rahimin) myomlarıdır. Endikasyonlar hastanın yaşı ile ilgili olarak değişir. Uterus (rahim) myomları kadınlarda en sık karşılaşılan tümörlerdir ve bu yüzden histerektomilerin çok geniş bir bölümünden sorumludurlar. Myomlar için histerektomi uygulanması kararı genellikle anormal kanama, pelvik ağrı veya bası gibi şikayetlerin tedavi gerekliliğine dayanmaktadır.

Düzensiz kanamalar: Histerektomilerin yüzde 20’sinde endikasyon hormanal nedenlere bağlı düzensiz kanamalardır. Bu tür hastalarda ilaç tedavisi etkili olmazsa veya hasta ilaç tedavisini kabullenemezse ameliyat düşünülür.

Adet ağrılarının şiddetli olması (inata dismenore): Adet ağrıları hastanın günlük yaşamını sekteye uğratıyorsa ilaç tedavisi başarılı olmazsa ve hasta çocuk doğurmak istemiyorsa histerektomi düşünülebilir.

Kasık ağrıları, rahim sarkması, kanser öncesi belirtiler: Uterusdan (rahimden) kaynaklandığı düşünülen kasık ağrıları, rahim ağzında görülen kanser öncüsü lezyonlar, rahimin sarkması olgularında histerektomi yapılabilir.

Doğum kompliksyonları: Acil histerektomiler daha ziyade doğumla ilgili komplikasyonlarda uygulanır. Doğum sonrası rahim kanamasının durdurulamaması (atoni), tamir edilemeyen rahim yırtıkları, bebeğin eşinin-plasentanın ayrılmaması (plasenta acreata ve inkreata) olgularında gerekli olabilir.

Ayrıca; Endometriozis (uterus içinde bulunması gereken zarın uterus dışında bulunması), rahim ve yumurtalık kanseri, iyi huylu yumurtalık tümörlerinde histerektomi yapılabilir.

Histerektomi kararı nasıl verilir? Bu süreçte hastanın aydınlatılması gereken noktalar nelerdir?

Histerektomi kararı hasta ve doktorun birleşerek vermesi gereken bir karardır. Bir çok hasta için histerektomiye gidiş kararı çok ani olabilir. Hastalar anestezinin ve cerrahinin potansiyel riskleri ile karşılaşırlar. Hasta eğer menopoz öncesi dönemde ise adet görme ve çocuk doğurma yeteneğinin kaybıyla da buna adapte olmak zorunda kalır. Birçok kadının ilgilendiği nokta ameliyatın hastanın dişiliğini kaybetmesine, cinsel doyumu azaltmasına ve kocası ile arasındaki kişisel problemlerin artmasına neden olup olmayacağıdır. Üreme organlarının kaybına ilişkin üzüntü diğer karın içi organlarının kaybına göre fazladır. Hastanın ameliyattan sonra kendini kötü hissetme olasılığını en aza indirmek için ameliyat öncesi bilgilendirme ve hastayı hazırlamak önemlidir. Yapılan araştırmalar histerektominin bir çok hastada psikiyatrik bozukluk ve azalmış cinsel fonksiyonlara yol açmadığını göstermektedir.

Histerektomi nasıl yapılır?

Histerektomi iki şekilde uygulanabilir:

Karından (abdominal) ve vajinal yoldan. Bu seçim, operasyona neden olan hastalığa, kişinin anatomik yapısına, cerrahın tercih ve deneyimine bağlıdır.

Histerektomilerin yüzde 75’i abdominal (karın) yolundan yapılır. Hangi yöntemle yapılırsa yapılsın histerektomi için rahimi yerinde tutan tüm bağlar ve beslenmesini sağlayan tüm damarlar tek tek bulunur, özel aletlerle tutularak kesilir ve bu aletler alınmadan önce özel dikişlerle bağlanır. Bu sırada rahimle yakın komşuluğu olan idrar torbası, idrar toplama kanalları ve barsakların zarar görmemesi sağlanır.

OVERLER(yumurtalıklar), UTERUS(rahim) ve VAJİNA

Ameliyat sonrası hasta bakımı nasıldır?

İdrar kesesinin travmatize olmasından dolayı hastanın idrar yapması zor olabileceğinden idrar sondası ameliyat sonrası 18-24 saat süreyle takılı bırakılır. Ameliyat günü hastanın ağızdan beslenmesi yasaklanır. Barsak hareketleri başladıktan sonra sıvı gıdalarla beslenmeye başlanır. Hastanın sindirebileceği şekilde katı yiyecekler diyetine eklenir. Hastanın erken ayağa kaldırılması damar tıkanıklığı ve zatürre riskini azaltır. Dikişlerin tam iyileşmesi için hasta ameliyattan sonraki 6 hafta içinde fazla ağırlık kaldırmamalıdır. Ameliyat sonrası 6 hafta içinde cinsel ilişki tavsiye edilmez. Hasta tam iyileşene kadar araba kullanması tavsiye edilmez. Bunlar dışında hasta kendini iyi hissettiği sürece normal hayatını sürdürebilir.

Histerektomi ameliyatı geçiren hastalar nelere dikkat etmelidirler?

İlk ve ikinci hafta çok yorucu aktivitelerden kaçınmalı ve aktivite seviyesini yavaş yavaş arttırmalıdırlar. Ağır kaldırmaktan ve cinsel ilişkiden doktor tarafından söylenecek zamana kadar kaçınmalıdırlar. Banyo; duş alma ve dökme suyla yıkanma şeklinde olmalıdır. Düzenli bir diyet izlenmelidir. İdrar ve gaita yaparken ıkınmaktan kaçınılmalıdır. Eğer vajinal kanama veya ateş olursa doktora haber verilmelidir.

Unutmayın!

Histerektomi sadece rahmin çıkarılmasıdır. Histerektomi ameliyatı olan kadınlar bir daha hiç adet göremez. Cinsel ilişkiyi sağlayan organ rahim değil vajinadır. Histerektomi sırasında vajinaya dokunulmadığı için cinsel ilişki kurulmasında hiçbir farklılık ortaya çıkmaz. Birlikte yumurtalıklar çıkarılmadığı takdirde adet görülmediği halde menopoza ait belirti ve komplikasyonlar oluşmaz. Şayet birlikte yumurtalıklar da çıkarılmış ise operasyon sonrası cerrahi menopoz tablosu gelişir ve hormon replasman tedavisi hemen başlatılmalıdır.

VAGİNAL HİSTEREKTOMİ

Vajinal Histerektomi rahimin vajenden ulaşılarak çıkarılması operasyonudur.

Hangi durumlarda Gereklidir?

Estetik sorunlar: yani rahim ve idrar kesesinin sarktığı durumlar.

İyileşmiyen adet sancıları,

Tedavilere rağmen geçmiyen kanamalar.

Sebebi bilinemiyen rahim ve yumurtalıkla ilgili urlar ve kitleleler.

Hangi durumlarda Histerektomi gereksizdir?

Kısırlaştırma

Kanserden korunma

Basit kanamalar

Histerektomi nasıl yapılır?

Histerektomilerin yüzde 25’inde vajinal yol kullanılır. Vajinal yoldan çıkarma işlemi karından yapılan ameliyatlara göre daha az riskli ve kadın için daha konforludur. Ancak bu yoldan ameliyat hekim deneyimi gerektirmektedir. Vajinadan girilerek rahim kendisini tutan tüm bağlardan ve besleyen tüm damarlardan ayrılır ve dışarıya alınır. Dışarıdan görülen bir ameliyat izi kalmaz

Vajinadan yapıllan histerektomide hasta hastanede iki ile dört gün kadar kalır. Tam olarak iyileşmesi ise dört hafta kadar sürer.

Cinsel ilişkide bulunmak için ameliyattan sonra ne kadar beklemelidir?

Ameliyatın üzerinden altı ila sekiz hafta geçmelidir

Ameliyat sonrası hasta bakımı nasıldır?

İdrar kesesinin travmatize olmasından dolayı hastanın idrar yapması zor olabileceğinden idrar sondası ameliyat sonrası 24 saat süreyle takılı bırakılır. Ameliyat günü hastanın ağızdan beslenmesi yasaklanır. Barsak hareketleri başladıktan sonra sıvı gıdalarla beslenmeye başlanır. Hastanın sindirebileceği şekilde katı yiyecekler diyetine eklenir. Hastanın erken ayağa kaldırılması damar tıkanıklığı ve zatürre riskini azaltır. Dikişlerin tam iyileşmesi için hasta ameliyattan sonraki 6 hafta içinde olur. Ameliyat sonrası 6 hafta içinde cinsel ilişki tavsiye edilmez. Hasta tam iyileşene kadar araba kullanması tavsiye edilmez. Bunlar dışında hasta kendini iyi hissettiği sürece normal hayatını sürdürebilir.

Ameliyat sonrası tehlike belirtileri

38 C’nin üzerindeki ateş ya da 24 saatten uzun süren 37,5- 37,9 arasında ateş.

Ağrı kesiciyle geçmeyen ağrı

Defekasyon (tuvalet yapma ) sırasında güçlük, karnın alt kısmında ağrı ya da şişlik.

İdrar yapmada güçlük, ağrı, yanma, bulanık ve kanlı idrar.

Bacaklarında ağrı, şişlik, kızarıklık

Göğüs ağrısı, öksürük, soluk alıp vermede güçlük.

Cinsel ilişki sırasında ağrı, rahatsızlık va kanama

Sıcak basması, terleme, hızlı kalp atımı.

Bir saat içinde 2 ya da daha fazla ped kirleten parlak kırmızı renkteki kanama.

Histerektomi ameliyatı geçiren hastalar nelere dikkat etmelidirler?

İlk ve ikinci hafta çok yorucu aktivitelerden kaçınmalı ve aktivite seviyesini yavaş yavaş arttırmalıdırlar. Ağır kaldırmaktan ve cinsel ilişkiden doktor tarafından söylenecek zamana kadar kaçınmalıdırlar. Banyo; duş alma ve dökme suyla yıkanma şeklinde olmalıdır. Düzenli bir diyet izlenmelidir. İdrar ve gaita yaparken ıkınmaktan kaçınılmalıdır. Eğer vajinal kanama veya ateş olursa doktora haber verilmelidir.

Histerektomi kararı nasıl verilir? Bu süreçte hastanın aydınlatılması gereken noktalar nelerdir?

Histerektomi kararı hasta ve doktorun birleşerek vermesi gereken bir karardır. Bir çok hasta için histerektomiye gidiş kararı çok ani olabilir. Hastalar anestezinin ve cerrahinin potansiyel riskleri ile karşılaşırlar. Hasta eğer menopoz öncesi dönemde ise adet görme ve çocuk doğurma yeteneğinin kaybıyla da buna adapte olmak zorunda kalır. Birçok kadının ilgilendiği nokta ameliyatın hastanın dişiliğini kaybetmesine, cinsel doyumu azaltmasına ve kocası ile arasındaki kişisel problemlerin artmasına neden olup olmayacağıdır. Üreme organlarının kaybına ilişkin üzüntü diğer karın içi organlarının kaybına göre fazladır. Hastanın ameliyattan sonra kendini kötü hissetme olasılığını en aza indirmek için ameliyat öncesi bilgilendirme ve hastayı hazırlamak önemlidir. Yapılan araştırmalar histerektominin bir çok hastada psikiyatrik bozukluk ve azalmış cinsel fonksiyonlara yol açmadığını göstermektedir.

Histerektomi sonrası kadın adet göremez. Histerektomi sadece rahmin çıkarılmasıdır. Birlikte yumurtalıklar çıkarılmadığı takdirde adet görülmediği halde menopoza ait belirti ve komplikasyonlar oluşmaz. Şayet birlikte yumurtalıklar da çıkarılmış ise operasyon sonrası cerrahi menopoz tablosu gelişir ve hormon replasman tedavisi hemen başlatılmalıdır.

REKTOSKOPİ

Işıklı bir cihaz yardımı ile kalın barsağın son kısmını (rektum ,sigmoid kolon ) gözle incelenmesini sağlayan girişimdir.İşlemden önce hastanın aç gelmesi ve barsak boşaltımı için lavman kullanması yeterlidir.İşlemlerde anestezi gerekmemektedir .Ağrılı değildir .İşlem özel bir muayene masasına yatarak uygulanır .İşlem suresi 3-5 dakikayı geçmez .Aynı işlem esnasında gorulen patolojik durumlarda (tümör ,ülser ,vs…) biyopsi alınabilir . İşlem rektoskop denilen içinde kendiliğinden ışık veren rijit (bukulmez) boru ile yapılır .İmkan olduğu takdirde bükülebilir (fleksibl) endoskop ile de yapılabilir.

Kullanım amaçları :

Her türlü rektal kanamalar (hematokezya )

Tümör aranması

Hemoroidlerin değerlendirilmesi

İltihabi barsak hastalıkları (ülseratif kolit ,crohn)

Fistül (kanal ),fissür (çatlak),prostat,uterus patolojilerinde, kanser yayılımı tespitinde

Makat bölgesi ağrılarında

Check-up amaçlı uygulanabilir .

Kolon kanserinin %75 i rektoskopi ile görülan bölgededir .

Rektoskopi sonrası hastanın rahatsızlık verecek bir sıkıntısı olmaz,uygulaması gereken bir prosedür yoktur .Ancak gaz verilerek inceleme yapıldığı için karında gaz ve şişkinlik yapabilir .Tuvalete çıkmayle bu sorun ortadan kalkar .

Rektoskopi hazırlık bilgileri:

Randevu alınarak tetkik planlanır .

Rektoskop denilen cihazla içten tetkik edilecektir .Bu işlemin yapılabilmesi için barsak temizliğinin yeterli olması gerekmektedir.

Randevu tarihinizden 1 gun öncesi sulu gıdalar ile besleniniz.Çay,çorba, süt ,muhallebi gibi posa bırakmayan yiyecekleri tercih ediniz .Ekmek kesinlikle yemeyiniz .

Lavmanı randevu gunu tetkik öncesi makattan sıkarak uygulayınız.10-15 dakika bekledikten sonra tuvalete çıkınız .

Muayene sırasında sol yanınıza yan yatar pozisyonda yatacaksınız.

RAHİM İÇİ ARAÇ (SPİRAL)

Rahim içi araç (RİA), veya halk arasında bilinen adıyla spiral polietilen (plastik) yapıya sahip, rahim içine sığacak büyüklükte tasarlanmış T şeklinde bir alettir. Plastik gövdenin etrafına bakır tel sarılıdır. Bazı RİA’larda bakır yerine progesteron hormonu eklenmiştir. Progesteron hormonu içerikli RİA bakırlı RİA’nın adet kanaması miktarını ve adet sancısı artırıcı yan etkilerini gidermek için tasarlanmıştır. Ülkemizde bakırlı RİA’lar hormonlu olanlardan çok daha sık kullanılmaktadır.

RİA’nın genel yapısı:

RİA’lar özellikle kollarının yapıları açısından farklılık gösteren değişik markalarda kullanıma sunulmaktadır. Tüm RİA’larda plastik gövdenin alt ucunda tek lifli yapıda iki adet iplik bulunur.

İplik RİA rahim içinden çıkarılmak istendiğinde ucundan tutulup çekilmek için takılma sonrası rahimağzından 1-2 santimetre sarkacak şekilde kesilip bırakılır.

RİA’NIN TAKILMASI

RİA takılmasına karar verildikten sonra doktor dikkatli bir sorgulama ve jinekolojik muayene yapar. Bu muayene esnasında tercihen papsmear incelemesi de yapılır.

Doktor değerlendirmesinde RİA kullanımına engel olacak bir durum saptanmadığında RİA’nın uygulanacağı gün belirlenir.

RİA, adet kanaması esnasında rahim ağzı hafifçe açılmış durumda olduğundan kanamanın ilk günlerinde takılır.

RİA düşükten, kürtajdan veya doğumdan hemen sonra uygulanabileceği gibi, sezaryan esnasında da uygulanabilir.

Genel olarak söylemek gerekirse RİA gebe olunmadığından emin olunan herhangi bir zamanda takılabilir.

RİA takılması genellikle ağrı vermeyen bir işlemdir. Çok ağrı duyulursa doktor işlemden önce bölgeye az miktarda anestezik madde enjekte edebilir. RİA takıldıktan hemen sonra genellikle bir ultrasonografi incelemesiyle rahim içine doğru bir şekilde yerleştirildiği teyit edilir. Bu inceleme RİA’nın doğru takıldığından kesinlikle emin olunan durumlarda ilk kontrol randevusuna ertelenebilir.

RİA KULLANAN KADINLARA UYARILAR

RİA uygulandıktan bir ay sonra doktorunuz sizi kontrole çağıracaktır. RİA’nın uygun yerleştirildiğinden ve enfeksiyona neden olmadığından emin olmak için bu kontrol muayenesi çok önemlidir.

Bu kontrol muayenesinden sonra birer yıllık aralıklarla mutlaka kontrol muayenelerine gitmelisiniz.

RİA iplerini kendiniz de ayda bir işaret ve orta parmaklarınızı vajinanın derinlerine sokarak kontrol edebilirsiniz.

Şu durumlarda mutlaka kontrol gününü beklemeden doktora başvurun:

Adet gecikmesi, lekelenme veya normal dışı kanama, karın ağrısı, cinsel ilişkide ağrı, eşinizde ciddi bir enfeksiyonun varlığı, normalden farklı akıntı, titreme ve ateşle beraber şiddetli kasık ağrısı, kendi muayenenizde ipliklerin bulunamaması, uzaması veya kısalması.

RİA KULLANIMINDA OLUŞAN ÖZEL DURUMLAR

Gebelik oluşması:

Normal dışı kanamalar:

Enfeksiyon:

RİA’nın düşmesi:

Rutin doktor kontrolünde RİA iplerinin görülememesi: En sık neden iplerin çok kısa kesilmiş olmasıdır. Bu selim bir durumdur. Diğer neden RİA’nın rahim içine gömülmüş olması veya ender durumlarda rahim dışında bir yerde bulunmasıdır. RİA ipleri görülemediğinde öncelikle ultrasonografiyle RİA’nın rahim içinde olup olmadığı belirlenir. Rahim içinde olduğu belirlenen RİA’nın rahim duvarına gömülmüş olma riski yüksek olduğundan çıkarılması gerekir. Bunun için genellikle lokal anesteziyle yapılan ufak bir müdahale yeterli olacaktır. Bu müdahale ile RİA’nın çıkarılamadığı ender durumlarda histeroskopi yöntemi kullanılması gerekebilir. Rahim içinde bulunamayan RİA için yine ultrasonografiyle genital organlara komşu bölgeler araştırılır. Bu incelemeyle RİA bulunamadığında karnın alt bölgesine çekilen röntgen filmi çekilir. Bu filmde RİA görülemiyorsa RİA’nın kadın farkında olmadan düştüğü kabul edilir.

Röntgen filminde RİA görüldüğünde RİA’nın yaklaşık olarak nerede olduğu da belirlenebilir. Rahim dışında bir yerde olduğu belirlenen RİA’nın bulunduğu yerden çıkarılması için genellikle laparoskopiye başvurulur.

RİA’NIN ÇIKARILMASI

RİA herhangi bir nedenle çıkarılmak istendiğinde jinekolojik muayene esnasında rahim ağzından dışarı sarkan iplerinden tutulup çekilerek çıkarılır. Ağrısız bir işlemdir. Ömrü biten RİA aynı kontrol seansında çıkarılıp bir yenisiyle değiştirilebilir. Gebe kalabilirlik RİA çıkarıldıktan hemen sonra başlar.

SİSTOSKOPİ

Sistoskopi nedir?

Bu işlem elastik fiber optik bir borucuğun idrar kanalından sokularak Mesanenin (idrarkesesi ) görsel incelenmesidir. Bu işlem genellikle lokal anestezi altında yapılmaktadır. Operasyonu takip eden ilk yıl içinde genellikle her üç veya dört ayda bir uygulanır. Daha sonra uygulama aralıkları uzatılabilir. Sistoskopi görülebilen tümörlerin belirlenmeside en geçerli yöntem olmasına rağmen bunların nükslerini önceden göremeyebilir.

İşlem neden uygulanır?

Bu işlem sıklıkla idrar yolları , idrar kesesi , prostat(erkeklerde) ve böbrek hastalıklarının tanısında kullanılır. Bunlar

İdrarda kan bulunması

İdrar yollarında yabancı cisim

İdrar yolları ve kesesinin yaralanmaları

Taş mevcudiyeti

İdrar yolları ve böbrek kanserleri

Prostat hastalıkları (erkek hastalarda)

Üriner inkontinans (idrar tutamama)

Boşaltım sisteminin doğumsal hastalıkları

İdrar yolları darlıkları

Nasıl uygulanır?

İşlem uygulanmadan önce doktora daha önce geçirilmiş operasyonlar, ilaç alerjileri vs. gibi kişisel sağlık bilgileri verilmelidir. Aspirin , ağrı kesiciler ve başka ilaçlar kullanılıyorsa (ki bunlar kanın pıhtılaşmasını geciktirirler) doktor bilgilendirilmelidir. Doktorunuz gerekli ise bu ilaçların dozunu azaltabilir ya da tamamen kesebilir. İdrar yolları enfeksiyonu mevcut ise işlem öncesi tedavi edilmelidir.

İşlem için bir giysi giyilir ve bir masanın üzerine sırt üstü uzanılır. Bu sırada her iki bacak yanlara açılır. Uygulamanın yapılacağı vücut bölgesi antiseptik bir sıvı ile temizlenir. Plastik bir şırınga ile üretraya (idrar kanalı girişi) jel kıvamında bir madde verilir. Böylece işlem sırasında rahatsızlık duymazsınız.

Yaklaşık bir kalem genişliğinde bir tüp idrar kesesine kadar ilerletilir. Bu tüpe sistoskop denir. Sistoskop sayesinde idrar kesesi sıvı ile doldurulur. Böylece kese genişletilir ve uygulamayı yapan doktor daha net inceleme yapabilir. Bu işlem sırasında rahatsızlık duyulabilir ve acil idrar yapma hissi uyanabilir. Tüpün ucunda küçük bir ışık kaynağı ve kamera vardır; bu sayede mesane (idrar kesesi) bir monitör ekranından gözlenebilir. Sistoskopun ucu uzaktan kumanda ile hareket ettirilerek kesenin her köşesi değişik açılardan incelenebilir.

Kamera yerleştirildikten sonra işlem yaklaşık 5-10 dk. kadar sürer. İşlem sırasında biopsi yapma ihtiyacı duyulursa ek olarak anestezi verilebilir. İşlem öncesinde doktor gerekli bilgiyi verecektir.

İşlem sonrası hastaya antibiyotik verilir ve hasta aynı gün evine gidebilir.

Sıklıkla ertesi gün normal aktivitelere başlanabilir. Fakat yine de 1 hafta kadar ağır işlerden kaçınılmalıdır.

İşlem sonrası riskler neler?

İşlem sonrası işlemin uygulanmasından kaynaklanan bazı durumlarla karşılaşılabilir. Bu durumlar nelerdir:

Ağrı

Enfeksiyon (ateş ,akıntı vs.)

Kanama (iç çamaşırda lekelenme tarzında)

İdrar yapmada zolanma , yapamama

Doktara ne zaman haber verilmeli?

İdrar yapılamıyorsa

İlaçlara cevap vermeyen ağrı varsa

Ateş 38,5’in üzerinde ise

Akıntı varsa

Kanama devam edivorsa

SMEAR (SÜRÜNTÜ) TESTİ

PAP TESTİ NEDİR?

Kansere yol açabilecek anormal bulguları saptamak amacıyla, serviks ve çevresindeki hücrelerin incelendiği bir tarama testidir. Pap smear (yayma) olarak da anılan yöntem, 1940’larda bu testi geliştiren Dr. George Papanicolaou’dan esinlenerek adlandırılmıştır.

PAP TESTİNİN ÖNEMİ

Her yıl yaptırılan basit bir tarama testi, kadınların, uterusun (rahim) aşağıda kalan bölümü olan servikste (rahim ağzı) kanser gelişmesine karşı korunmalarını sağlayabilir.

Pap testi pelvis muayenesi sırasında yapılır. Bu test, hücrelerdeki anormal bir çoğalmaya karşı uyarır. Pap testi ve diğer izleme girişimlerinin birincil amacı, bu tip kansere yol açabilen anormal durumları saptayıp tedavi ederek, serviks kanserinin önlenmesidir. Her yıl Pap testi yaptırılmasının, serviks kanseri sıklığını azalttığı gösterilmiştir.

Ancak bu testin kanserin erken evrelerini saptayabilme kapasitesi %100 değildir. Araştırmacılar, testin doğruluk derecesinin artırılmasına yönelik çabalarını halen sürdürmektedir.

PAP TESTİNİ HANGİ SIKLIKTA YAPTIRMALISINIZ?

Cinsel etkinliği olan tüm kadınlar ve 18 yaşın üzerindeki tüm kadınlar (hangisi daha önce ise) yılda bir kez Pap testi yaptırmalıdır. Servikste hücresel değişmeler açısından yüksek risk altında değilseniz ve art arda 3 testte normal sonııç elde etmişseniz, testi daha seyrek yaptırabilirsiniz.

Aşağıdaki özelliklere sahip kadınlar yüksek riske maruzdur:

Birden çok sayıda cinsel eşi olan ya da cinsel eşi birden çok sayıda kişiyle ilişkide bulunan kadınlar

Genital siğilleri ya da cinsel yolla bulaşan bir hastalık olan insan papillomavirüsü (HPV) enfeksiyonu olanlar.

HIV enfeksiyonu olanlar.

Tütün kullananlar.

PAP TESTİNDEN ÖNCE

Testten yaklaşık 2 gün önce genital bölgeye lavaj yapmayın, spermisid köpük, krem, jöle ya da vajinal ilaç kullanmayın (hekim aksini söylemedikçe).

Bu test âdet sırasında yaptırılmaz.

NASIL YAPILIR?

Muayene masasına, bacaklarınız desteklerin üzerine yerleştirerek sırt üstü yatılırsınız. Doktor enfeksiyon ya da başka sorun olup olmadığını görmek için vajen bölgesine bakar. Doktorun serviksi görebilmesi için spekülom adı verilen bir aletle vajen genişletilir. Doktor ucu pamuklu bir çubukla serviksten hücre örneği alır.

Pelvis muayenesi sırasında doktor eldiven giyerek iki parmağını vajene sokar ve fallop tüplerini, yumurtalıklar ve uterusu kontrol eder. Diğer eliyle karnın alt bölümünün üzerine bastırarak herhangi bir şişlik ya da hassasiyet olup olmadığını araştırır. Muayene sadece birkaç dakika sürer.

TÜP LİGASYONU

Tüp Ligasyonu Ne Demektir?

Kadınlarda yumurta, yumurtalıklarda meydana gelir ve tüplerden (yumurta kanallarından) geçerek rahime ulaşır. Yumurta kanalları bağlanınca, yumurta rahime geçemez ve rahim içinde erkek tohum hücresi (sperm) olsa dahi gebelik mümkün olmaz.

Tüplerin bağlanması kimler için uygundur ?

Yeterli sayıda çocuğu olup bir daha kesinlikle çocuk istemeyenler.

Sağlıkları açısından bir daha doğum yapmaması gereken kadınlar.

Nasıl yapılır, hastanede yatmak gerekir mi?

Kadında yumurta kanalları küçük bir işlemle bağlanır. Bunun için her zaman hastanın uyutulması gerekmez. Karında kesi yapılacak yer uyuşturulur. Daha sonra 1-1.5 cm. genişliğinde kesi yapılır ve buradan içeriye sokulan özel aletler sayesinde tüpler kesilerek bağlanır. Tüm bunlar içeriye sokulan küçük bir kamera sayesinde ekrandan izlenir. İşlem tamamlandıktan sonra açılan delik tekrar kapatılır. Hiçbir ağrı olmaz. Hastanede yatmak gerekmez. İşlemden sonra biraz dinlenip aynı gün evine gidebilir.

Tüpleri bağlanan kadının adetlerinde ve cinsel yaşamında değişiklik olur mu ?

Yumurta kanalları bağlanan kadının adet düzeninde bir değişiklik olmaz. Bunun yanında cinsel organlarında, cinsel arzu ve yeterliliğinde değişiklik olmaz. Yumurta yapımı devam eder, fakat yumurta kanallarını geçemediği için erkek tohum hücresiyle birleşemez, böylece gebelik oluşmaz.

Tüplerin bağlanması için nereye başvurulmalıdır ?

Tüplerin bağlanması hastanelerde Kadın-Doğum uzmanlarınca yapılır. Bu yöntemi uygulatmak isteyenler hastanelere başvurmalıdırlar.

TENSION-FREE VAGINAL TAPE(TVT)

TVT NEDİR ?

TVT bölgesel anestezi ile dahi uygulanabilen kadınlarda idrar kaçırma tedavisinde oldukça yeni bir ameliyat biçimidir.

NASIL UYGULANIR?

Ameliyat öncesinde menopoz sonrası hastalarda bölgesel östrojen tedavisi uygulanabilmektedir. TVT bölgesel anestezi ve sistemik anestezi ile uygulanabilmektedir. Ortalama ameliyat süresi 30 dakikadan azdır. Yukarıdaki şekilde gösterildiği üzere, vajinadan başlanarak şerit şeklindeki bir dikiş idrar yolunun idrar torbası ile birleştiği yer hizasından geçirilir ve karın cildinden çıkarılır. Dikiş, mavi oklarla gösterildiği gibi her iki ucundan yukarıya doğru çekildiğinde idrar kaçırmaya neden olan yapısal bozukluk giderilmiş olur. Dikişin artan kısımları kesilir ve ciltteki kesi birer dikişle kapatılır.

TVT ameliyatlarında en önemli sorun az da olsa idrar kesesinin delinmesi ihtimalidir. Eğer idrar kesesi delinirse ameliyat ile onarım gerekmemektedir. Ortalama 5 gün süre ile idrar sondası uygulanması yeterli olmaktadır

AMELİYAT SONRASI YAPILMASI GEREKENLER

Hasta TVT den 2 hafta sonra çalışma hayatına dönebilmektedir. Cinsel ilişkinin ise en az 4 hafta sonra başlaması uygundur. Bu süreç içinde vajinadan hafif bir akıntının bulunması normal olarak değerlendirilir. Ameliyattan 4 hafta sonra kontrol muayenesi uygundur.

Bölgesel anestezi altında idrar tutma durumunun oluşturulduğu seviyenin araştırılması için hasta öksürtülerek idrar kaçırmadığı seviyede sabitleme bir avantajdır. Bölgesel anestezi ile uygulanan olgularda işlem sonrası idrar torbasına sonda koymaya gerek kalmamakta ancak genel anestezi altında uygulanan hastalarda 4-6 saat süreyle idrar sondası bırakılmaktadır hastaların % 90 ı ilk 24 saat içinde kendiliğinden idrara çıkabilirler. İdrar sondası olmayan olgularda veya sonda çekildikten sonra 2 kez yeterli idrar yapımını takiben ultrason ile yapılan muayenede idrar sonrası kalan miktarın 100 ml. altında olması ameliyatın başarılı olduğunu gösterir.